Bu Blogda Ara

19 Aralık 2013 Perşembe

Butik Sabun yapımı ve www.urettimsatıyorum.com üzerinden pazarlama

Ev Yapımı Sabun Üretmek ve Bunları  Satarak Para Kazanmak

sabun
Sabun : Bir alkalinin yağlı bir madde üstüne etkisiyle elde edilen, çamaşır yıkamada ve temizlik işlerinde kullanılan ürün 
SABUNUN TARİHİ: HİTİTLER´DEN BUGÜNE
Sabunun bilinen tarihi 2000 yıl öncesine uzanıyor. Hatta Anadoluda 4000 yıl önce Hititler´in temizlik için, yakılan bitkilerin küllerini kullandıkları biliniyor. Romalılar ise sabun yapabilmek için, kireç taşını ısıtarak kireç elde etmiş, ıslak kireci sıcak ağaç külleri üzerine püskürtüp karıştırmışlar. Oluşan çamur sıcak suyla dolu kazana dökülerek keçi yağı ile birlikte uzun süre kaynadıktan sonra soğutulmuş. Soğuma sonucu sertleşen tabaka da parçalara bölünerek sabun olarak kullanılmış. Romada bu şekilde imal edilen sabun kadınların en gözde temizlik aracı haline gelmiş.
elyapımısabun
atta eski bir Roma masalına göre, sabunu kadınlar keşfetmiş. Hayvanların tanrılara kurban edildiği Sapo Dağının yamacından akan Tiber Nehrinde çamaşırlarını yıkayan kadınlar, çamaşırlarının daha temiz olduğunu fark etmişler; sonra da hayvanların kurban edildiği Sapo Dağından nehre yağmurla birlikte hayvan yağlarının ve odun küllerinin karıştığını keşfetmişler. Tarih boyunca kadınların temizlik işlerinde yüklendiği role bakacak olursak, bu masalın gerçek olma ihtimali pek de uzak değil... Sabun olarak adlandırabileceğimiz temizlik maddesiyle ilgili ilk yazılı belge Mezopotamya´da MÖ 3000Ierden kalma kil tabletleri. Bu tabletlerde, potasyum ve yağla karıştırılarak elde edilen temizlik maddesinden söz ediliyor.
MÖ 1500e ait Ebers Papirüsünde ise, Mısırlıların, hayvan ve sebze yağları ile alkalinli tuzdan elde edilen sabuna benzer bir maddeyle yıkandıkları belirtiliyor.
Yunanlılar, Mısırlılar gibi sabun kullanmıyor ama vücutlarını yağ ve killerle sıvadıktan sonra, kum ya da sünger taşıyla fırçalıyor ve ardından yıkanıp zeytinyağıyla yağlanıyorlarmış. Ortaçağa geldiğimizde sabun kullanımının yaygınlaştığını görüyoruz. Aynı zamanda takas aracı olacak kadar değerli bulunduğunu da... Tarihte İngilterede yaşayan Keltter, hayvansal yağlar ve bitki küllerinden üretikleri sabuna Saipo adını veriyor bu sözcük daha sonra "soap" olarak değişiyor.
elyapimisabunüretmek
SABUN NASIL TEMİZLİYOR?Fark ettiyseniz tarihte, birbirinden uzak bölgelerde temizlik gereci olarak kullanılan maddenin temel yapısı hep aynı... Bugün de sabunun yapısı fazla değişikliğe uğramadı. Her sabun kireç gibi bir alkali maddeyle bir çeşit yağın karışımından oluşuyor. Günümüzde alkali olarak kireç yerine genellikle kostik soda; keçi yağı yerine de sığır ve koyun yağlarından elde edilen don yağlarıyla hurma, pamuk çekirdeği ve zeytinden elde edilen bitkisel yağlar kullanılıyor. Alkali ve yağdan meydana gelen sabun moleküllerinin bir ucu yağı, diğer ucu da bir alkali olan suyu çekiyor. Ellerimizi ovuşturduğumuzda yağ ve kirler, dolayısıyla içindeki bakteriler parçalanıyor. Sabun molekülleri bu yağlı kirleri sararak suyla birleştiriyor ve artık çözünemez hale getiriyor. Musluktan akan suyla da kirler akıp gidiyor. Ellerin kurulanması da bakterilerin sevdiği nemli ortamı ortadan kaldırıyor. Aslında sabun bir antiseptik, yani mikrop öldürücü değil. Deri üzerinde bulunan ölü deri hücreleri, ter, bakteriler ve tozun uzaklaştırılmasını sağlıyor. Sadece suyla yıkamak bunu sağlamıyor, çünkü su ve yağ kesinlikle birbirine karışmayan, tersine birbirini iten moleküllere sahip iki madde. Dolayısıyla elimizi sadece suyla yıkadığımızda, derimizin üzerindeki yağ tabakası içeren kirler, suyun deriye temas etmesine engel oluyor ve tam anlamıyla temizlik sağlanmıyor. İşte burada sabunun devreye girmesi gerekiyor.
ARTIK SABUN DA SAF DEĞİLAncak bu temel yapıya günümüzde boya, parfüm, bakteri giderici maddeler, krem, losyon ve benzeri katkı maddeleri ekleniyor. Bu da ne yazık ki sabunun sadece temizlemeye yönelik işlevini ortadan kaldırarak, cildi tahriş eden, hatta bununla kalmayıp cilde kalıcı zararlar veren bir maddeye dönüşmesine yol açıyor.

SABUN SÜMERLERDEN BERİ BİLİNİYORİnsanlar binlerce yıldır temizliğe önem veriyor. Sümerler, Mısırlılar ve Hititler temizlikte kül, kil, soda, idrar, sabun otu ve sonunda sabun kullandı.
Sabun moleküllerinin kir zerresinin etrafını sarması
dogalsabunevyapimi

Sabun Nedir? Nasıl Temizler?Terleme ile biriken yağ ve tozlar kirin temelini oluşturur. Vücut ve eşyalardaki yağlı kirler, suyla karışmadığı için sabunsuz temizlenemez. Sabun ve benzeri temizlik malzemeleri, yağlı kirlerin suyla karışmasını sağlar. Kir suyla karışınca kirden kurtulmak mümkün olur. Binlerce yıldır yağlı kirleri temizlemek için yöntemler geliştirildi. Kirden kurtulmak için bazik (kalevi) özelliği olan maddeler kullanılır. Hayvansal ve bitkisel yağlar sabunun ana hammaddesidir. Yağlar gliserine bağlı organik asitlerdir (trigliserit). Sabun yapılırken, yağ asitleri gliserinden ayrılır ve gliserin yan ürün olarak çıkar. Halk arasında sud kostik denilen sodyum hidroksit, çok güçlü bir bazdır (kalevi). Bazik özelliği olan maddeler asitleri nötr hale getirir. Midedeki fazla asit ekşimeye neden olunca, mide ilacı ile nötrleştirilir ve ekşime durur. Sabun yaparken, yağla kostik çözeltisi karıştırılınca yağ asitleri gliserinden ayrılır ardından da nötrleşir. Nötr hale gelen yağ asitleri, bir tür tuz olan sabuna dönüşür. Sabun moleküllerinin bir ucu yağ mokekülüne benzer, diğer ucu ise tuz yapısındadır. Sabun, bu yapısı sayesinde kiri temizler. Kirdeki küçük yağ zerreleri ile sabun moleküllerinin yağa benzeyen kısmı birleşir. Kir zerresinin etrafını saran sabun moleküllerinin tuz yapısındaki uçları ise dışa doğru yönelir. Kirin etrafında, dışı tuz yapısında olan sabun katmanı oluşur. Normal koşulda suyla karışmayan kir zerreleri, sabunla kaplanınca suyla karışıp uzaklaşır.
Romalılar, İdrar Toplayıcılardan Vergi Alırdı
Sümerler, M.Ö. 3000lerde ham yünlerdeki yağı idrarla yıkar, suyla durulardı. İdrardaki amonyum karbonat, bazik özellik gösterdiği için binlerce yıl, yün ve çamaşır yıkamada kullanıldı. Roma İmparatorluğunda çamaşır, çamaşırhanelerde idrarla yıkanırdı. Çamaşırcılar, yoldan geçenlerden idrar toplardı. Bu nedenle imparatorun memurları M.S. 190 yılında idrar toplayıcılarından vergi almaya başlamıştı. Sümerler, Mısırlılar ve Hititler temizliğe önem verirdi. Hititlere ait, M.Ö. 1300lerden kalan bir kil tablette sodanın dini tören öncesinde, temizlikte kullanılışı anlatılır. Hititlerin sodayı Van Gölünden elde etiği sanılıyor. Başka bir Hitit belgesinde hasuvai dedikleri bitki külünün temizlikte kullanılışı yazılıdır. Sümerler, idrar dışında soda, kil, şap ve külü de temizlik için kullandı. En yaygın temizlik malzemesi, M.Ö. 3000lerde kullandıkları uhulu bitkisi dedikleri deniz börülcesiydi. Deniz börülcesi, tuzlu topraklarda yetiştiği için yüksek miktarda tuz içerir. Bitki yanınca, soda miktarı yüksek kül elde edilir. Latince adı Salicornia olan deniz börülcesinin külü, Hindistanda hala kullanılıyor. Soda, sodyum karbonattır ve suda çözülünce bazik özellik gösterir. Bu nedenle soda, sabun gibi kirin çevresini sarıp suyla uzaklaştırır.
 ıssrganotusabunu
Sabunun ilaç özelliğini anlatan
Eber Papirüsü (M.Ö. 1550)
Sümerler, İcat Ettikleri Sabunu Çeşitli Amaçlarla Kullandı
Sümerlerin ilginç buluşlarından biri de sabundur. Odun ve bazı bitkilerin küllerini susam yağı ile birlikte kaynatarak sabun yaptılar. Sümer kil tabletlerinde deniz börülcesi külü ile susam yağından yaptıkları çeşitli sabun formülleri vardır. Sümerlerin, sabunu yemeklerde tatlı olarak yediğini gösteren verilere de rastlanmıştır. Sümerlerin bazı sabunları diş temizliğinde kullandığı biliniyor. Sümer ve Hititler, yağ ve kül karışımından yaptıkları sabunu ilaç olarak da kullanırdı. Mısırlıların, Berlin Papirüsü (M.Ö. 1350) ve Eber Papirüsü (M.Ö. 1550) iç yağı, bitkisel yağ ve deniz börülcesi külünden yaptıkları sabunu ilaç olarak kullandıklarını belgeliyor. Sümerlerin M.Ö. 700lerden kalan bir kil tabletinde, hint yağı ve deniz börülcesi külünden yapılan sabunun diş macunu olarak kullanıldığı yazılıdır. Ağız temizliği için, soda ve şap karışımını da kullandılar. Bir Asur kil tabletinde yağ, terebentin, kükürt ve deniz börülcesi külünden yapılan kükürtlü sabunun merhem olarak kullanılışı anlatılır. Sümerlerin, kükürtlü sabunu göz merhemi olarak kullandığı da biliniyor. Daha sonraki medeniyetler de, aynı malzemeleri temizlik için kullandı. Romalı Pliny, kitabında iç yağı ve külden yapılan sabundan bahseder. Egede yaşayan eczacı Galen (M.S. 180) sabunun merhem olarak yararını anlatır.
Arap Sabunu
Arap Sabunu ve Şeffaf Sabun Nasıl Yapılır?
Arap sabunu da yağ ve bazik madde ile yapılır. Üretim sırasında, sud kostik yerine potasyum hidroksit kullanılır. Kalıp sabundan farkı, ürünün macun formunda olmasıdır. Kalıp sabun yapılırken genellikle gliserin, sabundan uzaklaştırılır, arap sabununda ise gliserin uzaklaştırılmaz. Sıvı sabunlar genellikle arap sabununa benzer şekilde üretilir. Üreticinin tercihine göre yağ karışımları farklı olur. Kalıp sabun yapılırken karışıma alkol ve gliserin eklenerek şeffaf sabun üretilebilir. Evlerdeki kalıp sabun rendelenip, alkol ve gliserin eklenerek ısıtılıp şeffaf sabun yapılabilir.
Sabun ve benzeri malzemeler sayesinde binlerce yıldır insanlar temizlenme olanağı buldu. Modern sabunlar da toplumları hijyenik koşullara kavuşturdu.
Prof. Dr. Ural Akbulut
ODTÜ Kimya Bölümü

---------------------------------------------------------------------------
Zeytinyağlı sabun yapımı;
elevyapimizeytinyagisabun

6 litre zeytinyağ ,
6 litre su
1 kg.kostik
ve metal olmayan kap kacak
Bu malzeme ile 2 tip sabun yapmak mümkün.

1.yöntem soğuk su sabunu tabir edilen sabun ki, yapımı şöyle :6 litre suyun içinde, 1 kg. kostik tamamen eritilir. Bu eriyik zeytinyağı üzerine damla damla akıtılarak, tahta bir kaşıkla sürekli karıştırılır. İşlem bittiğinde sabun işlemi de bitmiştir. Oluşan sabun uygun ortamda soğumaya bırakılır ve sonra bıçakla kesilerek
kalıplanır.
Sıcak su sabunu :
sıcaksusabunları
Aynı ölçüler kullanılır ve bunda tek fark işlemi kaynatarak tekrarlamaktır. Bu yöntemde su altta kalır ve sabun üstte toplanır.
Aynı şekilde bu sabun da uygun düz bir zemine dökülüp katılaşınca kesilir. Alttaki suyu dökebilirsiniz :)
Sabun yapmak için bitkisel veya hayvansal yağ, biraz temiz odun külü, temiz su ve biraz tuz yeterli.
Ticari olarak üretilen sabunların büyük bir kısmında hayvansal yağlar kullanılıyor, çünkü hayvansal yağlardan yapılan sabunlar daha fazla köpürüyor ve daha çok yumuşatıyor. Ancak, cilt sağlığı için bitkisel yağlar daha yararlı. Bu nedenle siz hem hayvansal yağdan hem de bitkisel yağdan sabun yapabilirsiniz.
Pratik olarak sabun yapımındaysa bizim lavabo aç olarak satılan ya da kostik adı île bilinen sodyum hidroksit kullanılıyor. Fakat bu malzeme hem sentetik hem de hatalı kullanımda patlayabiliyor.
Doğal sabun yapmak için öncelikle iyi kalitede kül elde etmeniz gerekiyor. Bunun için çoğunlukla meşe odununun yakılmasıyla elde edilen kül kullanılıyor. Daha kaliteli ve daha açık renkli sabun yapmak içinse kayın ya da elma ağacı kulunu tercih edebilirsiniz.
Yağ seçimine gelince en sağlıklı olarak zeytin veya defne yağından iyi kalite bir sabun elde edebilirsiniz. Eğer maliyeti düşürmek isterseniz zeytin yağınıza bir miktar çiçek yağı ekleyebilirsiniz. Bunun dışında pamuk yağı, fıstık yağı gibi düşük kaliteli yağlardan da sabun üretebilirsiniz.
Bitkisel yağ kullanmak istemiyorsanız büyük baş hayvanlardan alabileceğiniz donyağını eriterek kullanabilirsiniz.
Sabun yapımına gelince, 1 ölçü suya bir miktar temiz külü koyup ateşte ısıtıp dinlendirin.
Bu karışıma ne kadar kül koyacağınızı kendiniz tespit edebilirsiniz.
Küllü suya ufak bir patates koyun. Eğer patatesiniz batıyorsa, karışıma kül eklemeniz gerekiyor. Eğer patates tamamen suyun üzerine çıkıyorsa karışıma biraz daha su koymalısınız.
Küllü su karışımını hazırlayıp ısıttıktan sonra başka bir kapta 3 ölçü yağı 40-50 °Cye kadar ısıtın.
Yağ ılındıktan sonra üzerine küllü suyu ilave edin ve bileşimi kısık ateşin üzerine alarak bir tahta ile karıştırın ve içine bir tutam tuz atın. İçine attığınız tuz sabun un sert ve dayanıklı olmasını sağlayacaktır.
Yaklaşık yarım saat karıştıktan sonra bileşim puding haline gelince sabun unuz hazır hale geldi demektir.
Bu karışımı daha önceden hazırladığınız kaplara dokun ve iki gün kapta tütün. İki gün sonunda kaptan çıkardığınız sabun kalıplarını 1-2 ay gölgede kuruttuktan sonra kullanabilirsiniz.
Bu işlemi açık havada yapmanız ve çelik tencere kullanmanız sağlık açısından önemli. İyi bir sabun un püf noktası da karışımı hiç köpük kalmayana kadar karıştırmak.
Arzu ederseniz yağın içine az miktarda lavanta, gül yağı gibi aromatik yağlar koyarak hoş kokulu sabunlar elde edebilirsiniz.
Evde sabun yapmak isteyipte malzeme bulamayan sabunkolikler için benimde bir önerim var :) Sevgili arkadaşlarım ben sabun yapmak istediğimde malzeme bulmıyorsam evdeki artık sabunları zaten hep biriktiririm çünkü atmaya kıyamam :) Hemde tasarruf etmek lazım :) Neyse biz gelelim konumuza
Artık sabunları değerlendirme.Artık sabunları bir kaba koyun ve bir tencereye bir litre kadar su ekleyin, sabunları bu suyun içine atın ve kaynatın, kaynayınca su dipte sabunlar üstte kalıyor. Üste eriyen sabunları bir kepçe sayesinde çıkarın ve istediğiniz kalıplara koyun. Şöylede yapabilirsiniz, yine bir tencereye suyu koyun ve bir başka kabın içinede sabunları koyun ve bu kabı kaynamakta olan tencerenin üstüne koyun, su altta kaynarken o buhar ile sabunlar erir ve sizde sabunlara istediğiniz şekilleri verirsiniz.
Not :
Kostik:
 Kostik ya da sud kostik sodyum hidroksit isimli dünyanın en kuvvetli bazının ticari adıdır. genel olarak borsasında sıvı olarak satılır ama katı imiş gibi fiyatlandırılır. örneklemek gerekirse, genel olarak kostik %46 sı sodyum hidroksit, geri kalanı su şeklinde piyasaya sürülür ancak fiyatlandırılırken tl/kuru ton olarak fiyatlandırılır yani %100 ü katı madde miktarına göre fiyat alır. 100 tl/drymton olan üründen 30 ton alırsanız aslında aldıgınız mal % 46 oranında kostik içerir ve sizde buna göre para ödersiniz.yani maaliyetiniz düşer ancak sevkiyat sırasında aslında yarısı aldıgınız ürün yarısı da su oldugu için nakliye de dez avantaj yaşarsınız.
bu ürün sulu konsantrasyonları hazırlanarak da kullanılabilirken, degişik formlara dönüştürülerek (örn. payet kostik) kimyasal reaksiyonlarda da kullanılabilir.
genel olarak endüstriyel temizlik amacı ile kullanılır. güçlü bir dezenfektandır. ayrıca tekstil, zeytincilik, döküm, metal işleme, sabun, deterjan gibi sektörlerde imalat aşamalarında da kullanılır. yüksek derecede koroziftir. tenle teması halinde bol su ile yıkanmalıdır ancak; su ile tepkime verir ve yüksek oranda ısı açığa çıkar. eğer tene temas eden kostik miktarı çok fazla ise; asit borik solüsyonu ile yıkama önerilir.

Kostik Fiyatı :Örnek Fiyat hammaddeler.com adresinden alınmıştır
Sodyum Hidroksit Pelet - 5 kg

sodyumhidroksitsabunmaddesi
Sadece : 36,40 TL + KDV
42,95 TL Kdv Dahil

SABUN SANAYİSİNİN TARİHİEski zamanlardan beri sabunlar, aşağıdaki bağlantıya göre yağ asidi ve gliserin esterleri olan doğal yağlı maddeler üstüne alkali bir iletkenin etkisiyle üretilmişlerdir .
C H - COO - CH - C H - COO - CH - C H - COO - CH + 3NaOH
3C H - COONa + OH - CH - OHCH OHCH
Yağlı madde kaynakları, her zaman bol olmakla birlikte ( bitkisel yada hayvansal sıvı ve katı yağlar ) alkali etkenler, Leblanc suyunun sanayide üretimi ne kadar seyrekti. 1974´ e doğru sabuncular yalnızca potasyum karbonat içeren kayı odunu küllerinden yararlanmaktaydılar. 1823´e doğru sabunlaşma adı verilen tepkimenin yapısını inceleyen ve bulan fransız kimyacı Eugene Chevreul´ ün ( 1786 - 1889 ) çalışmaları sayesinde sabun sanayisi XIX.yy´ da büyük bir gelişme gösterdi. 1920´ye doğru, sabunların evre diyagramlarını belirleyen kimyacı Mac Baın ve arkadaşları düzenli araştırmalara başladılar ve üretim bilimsel temellere dayandırılarak gerçekleştirilmesini sağladılar. Marsilya yönetimi, seri halde ( söz gelimi sharpless, monsavon, laval yönetimlerinde ) ve otomatik olarak ( mazzoni, armour yönetimleri ) gerçekleştirilebilecek bir biçimde yetkinleştirildi. Sabunla ilgili teknikler, sabun ( uzun süre, kullanılan tek temizleme aracı olmuştur. ) yapay deterjanların zorlu rekabetine karşı savaş vermek zorunda kaldığı zaman çok yüksek bir yetkinlik noktasına ulaştılar.
A.B.D´nin 1950´de 1.25 milyon sabun ve 0.5 milyon yapay deterjan üretirken, 1967´ de 0.5 milyon sabun ve 2.3 milyon yapay deterjan ürettiği göz önüne alırsa bu rekabetle ilgili bir fikir edinilebilir.

DEĞİŞİK SABUNLAR
SERT SABUN ( SODYUM SABUNU )Mutfak sabunu ( Marslya ) sabunu ilk başlarda % 62 yağ asidi içermekteydi. Kullanım alanlarında ( ev işleri, tuvalet ) yapay deterjanların kuvvetli rekabetiyle karşılaşınca, üretimi iyileştirildi.Kehribar renginde yada yarı saydam halde olan bu tür sabun yaklaşık % 62 yağ asidi içermekteydi. Buharla ısıtılan kazanlarda yada teknelerde düşük nitelikli sıvı yağların (zeytin, kolza, yerfıstığı ) sodyum klorürlü ortamdaki alkali çözeltiye etkisiyle hazırlanır .
TUVALET SABUNUHemen hemen içinde hiç su bulunmayan son derece homojen bir hamur elde edilebilecek biçimdeki en yüksek nitelikli yağlı cisimlerden hareketle hazırlanır. Bu sabuna boyar maddeler, kokular, bakteri öldürücü etkenler ( deodorant sabunlar ) Ve deriyi yumuşatıcı maddeler
( zeytinyağı, süt, lanolin, vb. ) katılır.
TRAŞ SABUNUKalıplaşmış ve sıkıştırılmış sabunlardır .
Dogal Sabun
PAYET SABUNLAR ( PULCUKLU ) SABUN YADA TALAŞ SABUNUÖncelikle aynı yapıda olan bu sabun, değişik biçimde bulunur ; % 78´ i yağ asidinden oluşmuştur ve ılık ya da soğuk suda hemen çözünür : Bu nedenle hassas dokumaların yıkanmasında kullanılır. Talaş sabununda % 73 yağ asidi vardır. Özellikle toz deterjanlarla birlikte çamaşır makinelerinde kullanılır.
POTASYUM SABUN ( YUMUŞAK SABUN )Arap sabunu da denen bu sabun ev işlerinde ya da sanayide kullanılır. Arap sabunu üretiminde kullanılan sıvı yağlar, keten, kenevir, karanfil ve balıktan çıkarılan yağlardır. Bazlı çözelti, bir potas çözeltisidir. Zayıf bir çözelti, sonra da sabunlaşacak sıvı yağ konur ve kütle kaynama noktasına yakın ısıtılır ve karıştırılır.En sonunda kostik çözelti eklenir. Yüzeyde köpük kalmayınca ve kaynama düzenli bir hale gelirce, pişme tamamlanır. Ayrıca, tatlı badem yağından hareketle bademyağı sabunu, sodyum silikat içeren sert bir sabun olan silikatlı sabun, % 10 - 15 sert sabun, kum, çakıl taşı ya da toz haldeki sünger taşı karışımı olan mineral sabun gibi başka sabunlarda üretilir .
ÇÖZÜCÜ SABUNBileşimine yağları ve yağlı maddeleri çözebilen aseton, butil alkol, heksalin, izopropil alkol, benzen, kloroform, karbon tetraklorür, klisen, terebentin, toluen, trikoloetilin ve kimi petrol türevlerinin katıldığı sabun ; yağlı ve çok kirli maddelerin yıkanmasında kullanılır, kireçli sulara karşı dayanıklıdır. Cildi uyarmak, yumuşatmak ve beslemek amacıyla kullanılan tuvalet sabunu ( Bu ürünler aşırı yağlı sabunlar, aşırı yağlı madde oranı % 1 - 3 arasında değişir . )
Diğer sabun çeşitleri ise şunlardır.
METAL SABUNGenellikle ağır metallerden her hangi birinin çözünen bir tuz ile alkali bir sabunun tepkimesinden oluşan sabun
PUL SABUNYağ asitleri ile reçine asitlerinin oranı en az % 78 olan, küçük yada iri parçalı, ince ve düzgün pulcuklardan oluşan sabun
SAYDAM SABUNHomojenliğini koruması, elektrolitlere karşı duyarsız hale getirilmesi için, yapısına şeker, gliserin yada bir alkol katılan sabun
SIVI SABUNBileşiminde % 36 oranında hindistan cevizi yağından elde edilmiş potasyum sabunu bulunan sulu çözeltiye denir.
TIBBİ SABUNBadem yada çekirdek yağının sodyum hidroksit çözeltisiyle sabunlaşması sırasında ilk aşamada elde edilen sabun : bu sabunlar kir çıkartmaktan çok dezenfektan olarak kullanırlar.
TOZ SABUNYağ asitleri ile reçine asitleri oranı en az % 82 olan toz halinde sert sabun ( Toz sabunlar çamaşır için özel hazırlanır.
YÜZER SABUN : Yoğunluğunu suyun yoğunluğunun altına düşürmek için karıştırma yoluyla içine hava katılan sabun
YARI PİŞMİŞ SABUN :Kısmi bir tuzlama yapılsın yada yapılmasın sıcakta hamurlaştırma işlemiyle elde edilen sabun
SOĞUK ÜRETİM SABUNU :Sıvı durumda katılın dolgu maddeleriyle alkali kostik çözeltinin ısı veren tepkimesi sonunda elde edilen sabun.
PONZA SABUNU :Bu sabunun diğer ismi ise mineral sabundur. Bileşimine ponza taşı katılan bir sabundur .
Meyve Şeklinde Sabunlar
SABUNUN ÜRETİMİSabun ilk olarak içyağı, yer fıstığı yağı, palmiye özü yağı, hindistan cevizi yağı, zeytinyağı vb. gibi yağlı maddelerden elde edilen yağ asitleri ile sodyum tuzlarının tepkimesinden oluşur. Yağlı madde karışımının seçimi, yerel ekonomik koşullara ve üründe bulunması istenen ( kir sökme, köpürme ve yüzey ıslatma, yumuşaklık verme vb. ) göre yapılır. Klasik sabun üretimi yada tam deyimle Marsilya yöntemi, şu dört evreden oluşur : sabunlaşma, yıkama, pişim, sıvılaştırma. Sabunlaşma evresi sodyum hidroksitle kimyasal bir tepkimenin gerçekleştirilmesine dayanır ; Yıkama aşamasında sabun üretiminin önemli bir yan ürünü olan gliserol ayrılır ve sabun tek başına elde edilir ; Pişim sabunlaşmayı sağlar ; Sıvılaştırmaysa sabunun daha sonra kolayca kullanılabileceği fiziksel bir biçime sokulması işlemidir. Sabuncu ustasının uzun bir çıraklık dönemi boyunca görgü yoluyla öğrenerek uyguladığı bu farklı aşamalardaki kimyasal tepkimeler, yapılan araştırmalarla anlaşılmış, dolayısıyla bunların denetim altına alınması sağlanmıştır. Günümüzde bu sürecin tamamı çok iyi bilinmektedir; bu dört evrenin genellikle otomatik ve en iyi biçimde kesintisiz olarak uygulanması, modern sabunculuğun temelini oluşturur. Bu aşamalardan sonra sıvı sabun, tüketicilerin kullandığı parça sabunları dönüştürülür. Bitirme denen bu son aşama kurutma, yoğurma, kalıplama, kesme, markalama ve nihayet ambalajlama işlemlerini kapsar. yoğurma sırasında sabuna kendi özelliklerini ürüne aktaran dolgu maddeleri, talk pudrası, parfümler, boyar maddeler, alı koyucular, deodorantlar vb. gibi katkı ürünleri ilave edilir.Bu maddelerin türleri ve miktarları, elde edilen ürünün kullanım amacına ( el sabunu, tuvalet sabunu bakteri öldürücü sabun vb. ) göre değişir. Son yıllarda çamaşır makinelerinde kullanılmak üzere özel toz sabunlar geliştirilmişti .
Karmaşık formüllü bu tür sabunlar, patent hakları ile koruma altına alınmışlardır. Bu ürünlerin bileşiminde sabunun yanı sıra ayrıca, sudaki kireç taşıyla oluşan kireçli sabunları dağıtan etkenlerle çamaşırın sertleşmesine yol açan bu kireçli sabunların çamaşır üzerine çökmesini önleyen etkenler bulunur.Günümüzde petrol türevlerinden elde edilen klasik deterjanlarla bu yeni toz sabunlar arasında yoğun bir rekabet sürmektedir.
Türkiye´ de, sabun üretimi oldukça eski tarihlere dayanmakta, resmi kayıtlara göre XIX. yüzyıl başlarında Antakya´ da taş kazanlarda sabun yapıldığı bilinmektedir.Günümüzde ise, birkaç büyük tesis dışında sabun üretimi, çok dağınık ve küçük kapasiteli imalathanelerde yapılmaktadır. Öte yandan sabun´ un önemli hammaddelerinden sudkostik ve donyağının büyük bir bölümü yurt dışından sağlanmaktadır. 1992 yılında, Türkiye sabun üretimi 160.000 ton, yurtiçi talep 100.000 ton olmuş, sabun dış satımı 60.000 ton, dışalımı ise 2.000 ton olarak gerçekleşmiştir.
KAYNAKLAR : Gelişim Hachette
Büyük Larousse
Meydan Larousse
------------------------------------------------------------------------
SABUN YAPMA TARİFLERİ

Evde Egzotik Sabun Yapma Tarifi
Malzemeler: Hurma yağı ( 532 gr)
Hindistan cevizi yağı (448 gr)
Hurma Çekirdeği Yağı (700 gr )
Saf su ( 672 gr )
Mango Yağı (112 gr)
Sodyum Hidroksit ( 266 gr )
015 cc doğal renklendirici (isteğe bağlı, hangi renk isterseniz)
1 fl oz Güzel kokması için ıtır yağı
Sabun kalıbı

İlk önce çok hafif ateşte bir çelik tencereye suyu koyup üzerine yavaş yavaş sodyum hidroksiti ilave edin Ama birden dökmemeye dikkat edin çünkü sodyum hidroksit birden ısındığı için kötü sonuçlar doğurabilir sıcaklık 50 derece civarındayken ocağı kapatın, karışım çok ısınmamalı Başka bir kapta yağları karıştırarak 60 dereceye kadar ısıtın Ardından sodyum hidroksitli suya bu yağları ve isterseniz renklendiricinizi ilave edin karıştırın Daha sonra blender ile 1 dakika boyunca karıştırın Eğer isterseniz bu aşamada karışımın içine süt, lavanta, aloe vera gibi maddeler katabilirsiniz Ardından önceden hazırladığınız sabun kalıbının içine (30 x 30 cm boyutlarında bir kare kap yeterli olabilir) karışımı yavaşça dökün
Yaklaşık 1 gün boyunca kuruması için bekletin 1 gün sonra kalıptan çıkartıp küçük kalıplara bölebilirsiniz Artık sabununuz hazır Ancak evde sabun yapma işlemi yine de bir kimyasal işlem olduğu için ne yaptığınızdan emin değilseniz ve gerekli tedbirleri almadıysanız evde, özellikle yalnızken denemeyin Bu işlemleri yaparken kullandığınız kap, blender gibi aletleri daha sonra gıda maddeleri hazırlarken kullanmayın Sabun yaparken bulunduğunuz yerde gıda maddesi bulundurmayın ve havalandırma için en azından bir pencereyi açın Eldiven ve koruyucu gözlük takarak önlem almayı unutmayın

Soğuk Sabun Yapım Yöntemi (Cold Process)
Özellikle Amerika Birleşik Devletlerinde, genellikle ev hanımları tarafından benimsenen bu sabun yapım yönetimi, mutfak gereçleri ile ev ortamında küçük çapta sabun üretimine imkan tanımaktadır.
Bu yöntemle sabun yapabilmek için gerekli araç ve gereç, bir el mikseri, geniş bir paslanmaz çelik tencere ve kalıp olarak kullanılabilecek herhangi bir kaptan ibarettir.
Bu yöntemle küçük miktarlarda olmak şartı ile çamaşır sabunu kalitesinde sabun üretilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken konular, sabundaki su ve kostik oranı, homojen bir karışım, ve sabunlaşma reaksiyonunun tamamlanması için gerekli olan bekleme süresidir. Bu bekleme süresi oldukça uzun olmalıdır. Bu yöntemle yapılan sabunlar rafine edilmedikleri ve serbest kostikten arındırılmadıkları için cilt temizliğinde kullanılmazlar.
Evde "zeytinyağından doğal sabun yapımı"
Zaman zaman ev yapımı araç gereçlerle sizlere bir şeyler sunmaya çalışıyorum. Bayram öncesi bu site ve bu konuyu hemen bir kenara ayırdım, sizlerle bunu mutlaka paylaşmalıyım dedim. Kimyasalın neredeyse girmediği sektör yok, artık çarşı pazar dolaşırken nerde "organik ve doğal" ürünler biz ordayız. Hani mümkünü olsa "Ali Babanın çiftliği" ni kurup herşeyi kendimiz yapmak istiyoruz. İşte bu kendi yapabileceklerimizden bir örnek. Sabun hepimizin vazgeçilmezi, sağda solda hep bu konuda görüyoruz okuyoruz ama genelde süs sabunları tarzında. Bu site deki sabun tamamen "sabun işlevselliğini" içeren bir ev yapımı tarifi, malzemeler sadece zaman alıcı türünden ama bir kere alışıldımı sanırım hep yapılması gereken bir ihtiyaç diye düşünüyorum. Özellikle etrafımız bu kadar kimyasal olmuşken.
YEREL ve DOĞAL SABUN YAPIMI
Kül suyu ve Zeytinyağı ile
Gereken araç ve malzemeler;
Yağ (Yenmeyecek kadar acı herhangi bir yerel yağ)
Kül (Herhangi bir odun olur ancak Meşe daha iyi olur)
Su (Yağmur suyu daha iyi olur)
Tuz (Deniz yada Kaya tuzu)
Ekşimiş süt sıvısı (Ph oranını 9 un altına indirmek için)
Koku (Hoşunuza giden bir yağ yada Tarçın gibi bir toz koku)
Kazan (ölçünüze göre hacmi siz belirleyin;tencere,bakraç,vs)
Ateş (biz odun ateşinde yaptık,siz tüpte de deneyebilirsiniz)
Enli tahta (karıştırmak ve sabunun oluş sürecini kenarındaki akışkanlığı izlemek için)
Bome (yağı sabunlaştıracak kül suyunun olup olmadığını ölçmek için)
Ph ölçer (sabunumuzun cildimizi tahriş etmeyecek ölçüye ayarlamak için)
Isı ölçer
Veee bol sabır ::-)
Önce Denemeler;
Soğuk sabun yapımı denemeleri
1) 2 birim zeytinyağının üzerine 1 birim 21 bome kül suyu çok yavaş dökülüp mikserle hızla karıştırılınca sabunlaşma tepkimesi verdi ama ph 13 değerinde çıktı. Bu pH değeri beklenenin üstündeydi.
Doğal,köy vs adıyla yapılan sabunların phını ölçtüğümüzde 9-10 çıktığını gördük.
2) Baz (Kül suyu) zeytinyağının üzerine hızla dökülünce sabunlaşma tepkimesi veriyor ama zeytinyağının tamamı tepkimeye giremiyor. Büyük kaptan alınan bir örneğe ısıtılmış zeytin yağı dökünce homojen bir karışım elde edlidi ama ph da bir değişme olmadı. Başka bir örneğin üzerine incir sirkesi eklendi (ph:3) sabunlaşmaya bir etkisi olmadı. (ancak 5 C ve üstü zincir uzunluğuna sahip yağ asitleri sabunlaşma gerçekleştirebilirmiş ) Phda da bir değişim olmadı. Yine başka küçük bir örneğe asit baz tepkimesini hızlandırması için etil alkol eklendi (%96) ama herhangi bir etki gözlenmedi.
Son olarak bütün örnekler karıştırılıp kaynatılınca bir sabunlaşma reaksiyonu oldu ama ph:11 olarak kaldı ve elde yağlı bir his bıraktı.
Sıcak sabun yapımı:
1) Yağ ısıtıldı 45 C dereceye soğutuldu. Kül suyu ısıtıldı oda sıcaklığına soğutuldu. Bu iki örnek belirtilen sıcaklıklarda kül suyunun yavaş yavaş verilmesi suretiyle birbirine karıştırıldı. Bu işlem sırasında küçük değişimler haricinde herhangi bir tepkime gözlenmedi. İşlem sırasında sürekli ph kontrolü yapıldı. Ph ölçümlerinden yararlanılarak asitlik düştüğünde baz(kül suyu) yükseldiğinde asit(kaynatılıp soğutulmuş yağ) eklenerek tepkime gerçekleşen pH aralığı tespit edilmeye çalışıldı. Gerçekten de pHı 10un üzerine çıkan numuneye yağ eklenmesiyle bir anda tepkime oluştuğu gözlendi. Bu tepkimeyi hızlı bir pudingleşme izledi. Deneyin devam ettirilmesiyle sabunlaşma tepkimesinin 8-10 pH aralığında gerçekleştiği gözlendi. Önceden yapılmış sabunların da pHının bu aralık içinde olduğu öğrenildi.
2) Yağ ısıtıldı 45 C de kül suyu damla damla eklenmeye başladı. Sabunlaşma tepkimesi gözleninceye kadar bu işleme devam edildi. Bir önceki maddede kazanılan pH aralığı (8-10) dikkate alınarak pH bu aralıkta tutuldu. Tepkime başlayınca pH kontrolünün de ışığıyla kül suyu ilavesi kesildi. 1,5 kül birim suyu 10 birim yağ kullanıldı. Daha düşük oranda kül suyu kullanılabilirliğinin imkanları araştırıldı. Sabun oluştu ve kalıba döküldü. Son pH 10 olarak gözlemlendi. Sabun el yıkanarak denendi. Sabunun yağı çözdüğü fakat küçük de olsa elde bir yağlılık hissi bıraktığı gözlendi. Bu hissin kullanılan düşük kül suyu oranından kaynaklanabileceği öngörüldü. Aynı örnek üzerinden bir miktar alınarak tuzun etkisi ölçüldü. Tuz koyulan örnek daha jelimsi bir yapı kazanırken diğer örneğin daha kuru olduğu saptandı. Bu sonuç şaşırttı. Çünkü araştırmalara göre tuzun çökelmeye yardımcı olarak daha sıkı bir yapı kazanımına destek olacağı varsayılıyordu. Yine de belki bu sonuç analiz hatalarından kaynaklanıyor olabilir.
3) Daha önceden standartlaştırdığımız 1 birim kül suyu 2 birim yağ oranı uygulandı. Bu kez farklı olarak kül suyu damla damla değil doğrudan ilave edildi. Öncekilerin aksine yalnızca bir kez karıştırılarak tepkime kendi haline bırakıldı. Sonuç oldukça umutlandırıcıydı. Deney oldukça kontrol altında gerçekleşti. Daha önce hiç olmadığı kadar güzel bir kıvamda sabun elde edildi. 5. dakikada tepkime köpürme şeklinde tüm kaba yayıldı. 15. dk da köylünün deyişiyle balgama dönüştü, 30. dakika da hacim küçüldü muhallebi görünümü kazandı ve kalıplandı. Kıvamın güzel olması yağ kül suyu oranının 2/1 olması yönünde destek veren bir sonuçtu. Bu deneydeki tek sorun elde edilen sabunun elde çok az bir yağlılık hissi bırakmasıydı. Bu durum asit baz oranının ya da kül suyunun yavaş yavaş eklenmesinin tepkimede önemli olabileceğini düşündürdü.
4) Kül suyu yağ oranını sabitlemek adına 1/5, 2/5 ve 3/5 oranlarında kül suyu ve yağ ateş üstünde tepkimeye sokuldu. 1/5 örneğinin pH ı 11 2/5 örneğinin pH ı 10 3/5 örneğinin pH ı ise 9 olarak tespit edildi. Baz oranı ile pH arasındaki ters orantı şaşırttı. Baz oranının arttırılmasıyla pH ın artması beklenirken pH ın düştüğü gözlemlendi. Elde edilen sabunların elde bıraktığı his açısından en verimlisi 3/5 örneği oldu.
Tüm bu bilgiler ışığında;
Daha küçük kül suyu oranlarında sabunun üretilebileceği bilgisine rağmen en uygun oranın şimdilik 1 birim kül suyu iki birim yağ olduğu,
Yağı ateşe koyduktan hemen sonra 40-45 C de iken kül suyunu bir kerede tamamının yağa karıştırılacağı,
Tepkimenin ancak belli bir sıcaklıkta verimli bir şekilde gerçekleştiği; bu sıcaklığın da 95 C ve üstü olduğu
İşlemin örneğin büyüklüğüne göre yarım saat ila bir saat arasında sürdüğü
pH aralığının 8-10 olduğu
İşlem sırasında kül suyunun bomesinin önemli olduğu (21)
Bilgilerine ulaşıldı.
VeBomesi ayarlanmış (21) kül suyunun üretim zorluğu, uygulanan ısıtma işleminde kullanılan yoğun emek,kaynak ve geleneksel olarak kül suyundan sabun üretiminin daha farklı metotlarla da yapıldığını bilmemiz bizi daha farklı metotları araştırmaya sevk ederek yapılan tüm çalışmaların yeniden gözden geçirilmesi gerçeğini doğuruyor
Özet;
Kül suyu yapımı;
Her hangi bir odun külü olabileceği gibi meşe içeriğindeki potasyum zenginliği daha yüksek bome oranlarına ulaşmamızı sağlıyor. Eğer kül üretemiyorsanız size en yakın odunda ekmek,pide,lahmacun pişiren fırından bol bol ve tertemiz kül alabilirsiniz.
Biriktirdiğiniz yağmur suyu veya kireç oranı düşük bir suyla 1/1 oranında karıştırın. 2 saat sonra kül çöker ve üstte kalan suyu ölçtüğünüzde 2 bome gelir. Bu karışımı kaynatmaya başladıkça bomesi yükselir.
Siz denemelerinize 10-15 bomelerde başlayabilirsiniz.
Sabun yapımı;
Kazanımıza (Tenceremize) 2 ölçek oldukça acı yenmeyen zeytinyağını koyup ateşi yakıyoruz.40 C de yüksek bomeli (21) kül suyumuzu bir defada boşaltıyoruz. Hemen köpüklenme ve kazanın yukarısına doğru yükselme başlar. 5-10 dakika sonra ballanma,balgamlanma yada pudingleşme başlar.Bir süre sonra (kazandaki karışımın çokluğuna göre 10 ila 60 dakika arasında değişir) karışımda köpüklenme kalmaz. Bu aşamada arap sabunundan daha kıvamlı olsun diye tuz ilave edebiliriz. Sabunda istediğimiz koku malzemesini şimdi az miktarda koyabiliriz. Enli tahtamızla karışımı alıp tahtanın yanından süzdürdüğümüzde ayrı ayrı sıvılar yerine sadece tek bir sıvı-bal gibi yavaş yavaş akıyor ya da hiç akmıyorsa sabunlaşma bitmiş demektir

---------------------------------------------------------------------------
PH Nedir?
10pH, hidrojen iyonları konsantrasyonu anlamına gelen Latince potentia hidrogenii teriminin kısaltmasıdır. pH değeri, asitlerle bazları ayırdetmek ve kuvvetlerini ölçmek için bir ölçüdür. Su içeren herşeyin bir pH değeri vardır ve elektronik aletlerle veya endikatörlerle belirlenebilir. PH skalası, 0dan 14e uzanır ve tam orta değer 7, yani nötraldir. Su, nötr (pH 7) değere sahiptir.
Alkali sabun çözeltileri, baziktir ve pH değeri 7nin üzerindedir. Bunun tersi, sirke, laktik asit veya karbonik asit gibi asidik çözeltiler, bu skalada 0 ile 7 arasında değerler alır.
Cilt yüzeyindeki hidrolipid film tabakası da su içerdiğinden, cildimizin pH değeri de ölçülebilir. 100 yıldır cildin hafif asidik olduğu bilinir. Modern metodlar cildin ortalama pH değeri 5.5a sahip olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Bu değer, ciltte bulunan asidik maddeler (ter, sebum ve cilt hücreleri) tarafından üretilmiştir. Cildin asidik özelliğinin işlevi, koruyucu asit örtü terimiyle açıklanmıştır.
Görevi, cildi zararlı mikroorganizmalardan ve çevrenin zararlı etkilerine karşı korumak, böylece cildi enfeksiyon, alerji, tahriş ve kuruluğa karşı korumaktır. Buna ek olarak, bozulmamış asit örtüsü doğal deodorant etkisi gösterir. Vücut kokusuna neden olan, terin içeriğindeki maddelerin bakteriler tarafından parçalanması engellenir.
Bu yüzden, cilt bakımı ve temizliğindeki en önemli beklenti koruyucu asit örtüsünün mutlaka devam ettirilmesidir.
--------------------------------------------------------------------------
Doğal sabun ne demektir?Doğal sabun kavramını doğru anlamak için önce bilmeliyiz ki, sabun yağ asitleriyle bazların reaksiyonundan oluşan kimyasal bir maddedir. Topraktan bitmediğine veya ağaçtan toplanmadığına göre, %100 doğal sabun diye bir şey yoktur.

Doğal sabun kavramı, geleneksel olana dönüş ve doğal olana daha az müdahele konseptinin bir parçasıdır. Şekli, rengi ve kokusu bir çok ek işlemlerle albenili hale getirilmiş, hammadde maliyeti minimize edilmiş ve bu amaçla kimbilir hangi yağlardan üretilmiş fabrikasyon sabuna karşı bir duruşun adıdır.
Doğal Köy Sabunu Ne Kadar Sağlıklı?Doğal sabunun, "iki teneke yağa beş maşrapa kostik" gibi kaba ölçülerle ve kazanda sopayla karıştırılarak üretilmiş olması ve pazarda kilo hesabı satılması gerekmez. Doğal sabunu daha doğal ve daha sağlıklı yapanlar da bunlar değildir. Aksine yağların ve sabun bazının oranının hassas hesaplanmış olması, iyi ve tam bir karışımın sağlanmış olması, sabunu daha kaliteli ve cilt sağlığına daha faydalı yapar.

Tehlikeli Kimyasal Katkılar
Doğal sabunun tercih edilmesinin esas sebebi, marketlerde satılan ticari sabunlarda bulunan onlarca kimyasal maddeden hiçbirisini içermemesidir. Doğal sabunu tercih edenler, zararları bilinen ama kabul edilebilir sayıldığı için kullanılan veya henüz zararları tespit edilememiş kimyasallarla temasını kesmiş ve böylece riskten kurtulmuş olur.
Sıradan bir sabunun içinde aşağıdaki kimyasallar yer alıyor:
Sodium İsethionate - deterjan
Stearik Asit - plastik
EDTA - sentetik koruyucu, göz ve sinüsleri rahatsız edebilen bir madde
Titanium Dioxide - beyazlatıcı
Propilen Glikol - petro kimya ürünü
Sodium Lauryl Ether Sulfate, Sodium Laureth Sulfate, Ammonium Lauryl Ether Sulfate, Ammonium Laureth Sulfate - sıvı sabun, şampuan, diş macunu gibi ürünlerde kullanılan deterjanlar

Doğal Sabununda ise sadece şunlar yer alıyor:
Palm yağı, saf zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, kanola yağı, bitki özleri ve bitki uçan yağları, bitkisel gliserin, süt, sabun bazı.
Sahibinden.com üzerinden sipariş vermek için tıklayınız.
Doğal Sabundaki Bitkisel GliserinYağlar ve bazın karışımından sabunun yanında doğal bitkisel gliserin ortaya çıkar. Fabrikasyon üretimde ortaya çıkan gliserin, sabundan ayrılarak daha pahalı olan cilt bakım ürünlerine katılır. Elde üretimde gliserin ayrılamadığından, ortaya çıkan sabun, aynı zamanda bir cilt bakım ürünü olur.
Dikkat! Her El Yapımı Sabun Doğal DeğildirHandmade (el yapımı) diye satılan, fantsastik şekil ve renklerdeki veya saydam bazı sabunların içindekiler kısmına bakıldığında, fabrikasyon sabunlarda bulunan kimyasalların aynılarının bulunduğu görülmektedir. Dekoratif kullanımı o kadar önemli değil ama, içindekiler kısmında kimyasalları gördüğünüz hiçbir sabunu temizlikte kullanmamanızı tavsiye ederiz.
Dogal olarak, tamamı yenilebilir, doğal ve bitkisel yağları sabunlaştırıyor, bir kısım yağları da oluşan sabun içinde serbest bırakıyoruz. Ayrıca sabunlarımıza, faydalı bitki özleri ve süt katıyoruz. Bu sayede sabun, alışılmış sert ve tahriş edici yapısından çıkıyor, yumuşak ve cildi besleyen bir yapıya kavuşuyor.
----------------------------------------------------------------------------

MİS KOKULU MEYVE SABUNU
 Trablus sabunu, çiçek sabunu, hünkari sabun, beyaz ve siyah paşa sabunu, alaca sabun, kara sabun, kokulu sabun, Kandiye sabunu, Girit Sabunu, Arap sabunu, leke sabunu, fes sabunu, misk sabunu. Bunlar, Osmanlı ülkesinde bir zamanlar üretilen sabun adları. Osmanlı ülkesindeki sabun üreticiliğiyle ilgili yazılı da olan bazı kurallar vardı. Bu kurallar Fatih Sultan Mehmet, İkinci Beyazıt, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman iktidarları döneminde yayınlanan kanunnamelerde görülmektedir. Fatih Sultan Mehmet iktidarı sırasında yayınlanan Foça sabunhanesinin kuralları açıklanmıştır. Yavuz Sultan Selim iktidarı döneminde yayınlanan Trablus Sancağı kanunnamesi sabun üretiminin kurallarını da açıklıyordu. Bununla sabun konusunda hukuki kurallar da yazılmıştı. İzleyen dönemlerde, sabunun üretimi, kalitesi, fiyatı, kontrolü, ticareti ile sabuncu esnafı konularında çok çeşitli belge yayınlanmıştır.

Çalışmamızın konusu misk kokulu meyve sabunu. Önce bu alanda kullanılmış ve kullanılıyor olan bazı kelimelerin anlam ve kökenini açıklamakla başlayalım. Misk veya mis; güzel kokulu, güzel kokusu olan demektir. Ancak; mis, Asya´nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisi altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu bir maddedir. Mis ve sabun, Arapça kökenli iki kelime. Meyve ise Farsça bir kelimedir.
meyveşeklindesabunyapmak
Geçmişte Edirne´de sabunculuğun çok yaygın olduğuna dikkat çekiliyor. Bunun delili olarak da Sabuni Mahallesi gösteriliyor. Sabuni Mahallesinin adının, bir zamanlar bu mahallede bulunan sabun atelyelerinden geldiğine dikkat çekiliyor. Eskiden Sabuni Mahallesinde 40-50 evin sabun ürettiği ve günümüzden 20-30 yıl öncesine kadar çarşılarda Edirne sabununun satıldığı söyleniyor.
sebzeşeklindesabunyapmaksatmak
Günümüzde mis kokulu meyve sabununun, Türkiye sınırları içinde yalnızca Edirnede üretildiği biliniyor. Osmanlı döneminde Kudüsün de mis kokulu meyve sabun üretiminde önemli bir kent olduğunu kaynaklardan öğreniyoruz. Edirne ve Kudüs´te üretilen mis kokulu meyve sabunları Osmanlı sarayına ve yerli yabancı devlet adamlarına hediye olarak sunuluyordu. Mis kokulu meyve sabunları eskiden hem süs eşyası hem de temizlikte kullanılıyordu. Mis kokulu meyve sabunları elma, armut, üzüm, şeftali, kiraz, muz, kavun, çilek, kayısı, limon, portakal, karpuz dilimi, ayva, incir, nar, erik gibi meyvelerin görüntü ve kokusuyla üretiliyordu. Edirnede üretilen ve iki yüzyıllık bir geçmişi olan mis kokulu meyve sabunları, Trakya Üniversitesi Edirne Meslek Yüksekokulu Seramik Programcılığı bölümü öğrencileri tarafından üretilmeye başlandı.
limonşeklindesabunyapmak
Edirne Meslek Yüksekokulu Müdürü Yılmaz Çamlıtepe, mis kokulu meyve sabunlarının öğrencileri tarafından geleneksel yöntemle üretildiğini belirtti. Çamlıtepe, mis kokulu meyve sabunculuğunun yaşatılmasını ve yaygınlaştırılması hedeflediklerini de vurguladı. Mis kokulu meyve sabunculuğunun bugüne kadar yaşatılması Arif Çamdere ve ailesi sayesinde olmuş. 1905te Selanikten Edirneye göç etmiş olan Arif Çamdere 1945te ölünce, mis kokulu meyve sabun üreticiliği işini oğlu Arif Reşat ve eşi Emine Çamdere sürdürmüş. Arif Reşat Çamderenin 1992te ölümüyle sanat sahipsiz kalmış. Mis kokulu meyve sabunları, Çamdere ailesinin izni ile patent hakkı alınarak, Edirne Meslek Yüksekokulunda geleneksel yöntemler kullanılarak üretilmeye başlanmış. Edirne Kız Meslek Lisesi öğrencileri ve Kültür Müdürlüğü tarafından açılan kurslarda yetişen kursiyerler de mis kokulu meyve sabunlarını üretiyorlar. Edirne Hapishanesinde de mis kokulu meyve sabunculuğu kursu açıldı. Eğitilen bayan kursiyerleri kursu başarıyla tamamladı. Kurs süresince elma, armut, muz, nar, incir, kayısı, kiraz, üzüm, portakal, kavun, karpuz, limon, kelek, çilek, ayva ve mandalina görüntülü, mis kokulu meyve sabun üretildi. Üretilen birbirinden güzel bu mis kokulu meyve sabun kurs bitiminde sergilendi. Mis kokulu meyve sabun üreticiliğinin canlandırılması için Edirne Halk Eğitim Merkezi de toplam 300 saatlik kurslar düzenliyor. Edirne Halk Eğitim Merkezi, ücretsiz verdiği kurslarda sabun kalıplarının ve boyaların parasını, kursta yapılan sabunları satarak elde ediyor.
meyvesapetisabunyapmak
Mis kokulu meyve sabunu özel üretilen zeytinyağlı sabundan yapılıyor. Önce sabun rendeleniyor ve hamur haline getiriliyor. Elle meyve şekli verilen meyveler sertleşene kadar bekletiliyor. Sonra da meyveler boyanıyor. Son işlem ise cilalama. Cilalanan meyveler kuruması için bir süre bekletiliyor. Mis kokulu meyve sabunu meyvenin gerçeği ile aynı görüntüde. Bazı küçük çocuklar, mis kokulu meyve sabununu gerçek meyve diye yemeye başlıyorlar. Bunun için üreticiler, anne-babalara uyarıyor. Mis kokulu meyve sabununu evlerde küçük çocukların ulaşamayacakları yerlerde saklamalarını öneriyorlar

-------------------------------------------------------------------------
Meyve Sabunu Geleneği Yaşatılmaya Çalışılıyor
meyvesabunugelenegi
Konya´da Osmanlı döneminde kullanılan ve halen ´Osmanlı Misk Sabunları´ olarak adlandırılan meyve sabunu geleneği yaşatılmaya çalışıyor.
Hiç Bir Şey Gizli Kalmayacak! Anahtarlık KameraKonya´da Osmanlı döneminde kullanılan ve halen ´Osmanlı Misk Sabunları´ olarak adlandırılan meyve sabunu geleneği yaşatılmaya çalışıyor. Süs eşyası olarak yapılan kavun, karpuz, şeftali, armut şeklindeki sabunlarda meyvelere ait orjinal çekirdek ve saplar kullanılıyor.
5 aydır süs eşyası sabunların satışını yapan işyeri sahibi Gülsüm Şahin (32), Osmanlı Misk Sabunları´nın, Osmanlı geleneğini yaşatan bir kültür olduğunu söyledi. Bu sabunların Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahların gelen misafirlerinin sandıkları ile kızların çeyiz sandıklarına konulduğunu belirten Şahin, "Yapılan meyve sabunları şekil itibariyle tam bir el sanatı. Süs eşyası olarak kullanılıyor. Meyve sabunları aslına uygun olarak yapılıyor. Kavun, karpuz, şeftali, üzüm, armut şeklinde yapılan sabunlarda meyvelere ait orjinal çekirdek ve saplar kullanılıyor." dedi.
Süs eşyası olarak kullanılan meyve sabunlarının yanında bitkisel sabunlarda bulunduğuna dikkat çeken Gülsüm Şahin, şunları söyledi:
"Bunlar da tamamen doğal ve organik sabunlar. Kesinlikle bir kimyasal ürün içermiyorlar. Bu sabunlar egzama, sedef, kaşıntı, mantar, varis, sivilce, saç dökülmesi ve saç dibi yaralarında kullanılıyor. Bu sabunlar cilde masaj yapılarak en az 3 dakika bekletilip yıkanarak uygulanıyor.
Mesela katran sabunu, cilt için şifa sabunudur. Egzama, sedef, mantar ve kaşıntısı olan kişi bu sabunu kullandığı zaman faydasını görür. Fransız lavanta sabunu ise stresli olan, uykusuzluk, depresyon çekenlerin kullanabileceği bir sabun. Lavanta sabunu ile duş alındığı zaman kasların gevşediğini, daha rahat bir uyku sunduğuğunu görürsünüz. Kükürt sabunu da yüzünde sivilce olan kişilerin kullanabileceği bir sabun. Özellikle ergenlik çağında olanların sivilcelerini kurutur ve yağ dengesini sağlar. Kil sabunu da ciltteki siyah noktalardan arındırır ve hem ölü deriyi atarak cildin parlamasını hem de cildin ölü hücrelerden arınmasını sağlar."
Sabunlara ilginin yoğun olduğunu ifade eden Gülsüm Şahin, bitkisel sabunları 5 liradan, meyve sabunlarını da 3 ila 4 liradan sattıklarını söyledi.
Mehmet Kayhan YILDIZ / Konya - DHA
http://www.haberler.com/meyve-sabunu-gelenegi-yasatilmaya-calisiliyor-2208405-haberi/
----------------------------------------------------------------------------
MEYVE SABUNU VEYA SABUNA FARKLI BİR ŞEKİL VERMEK İSTİYORSANIZ SİTEMİZDE BUNUNAN SİLİKONLA KALIP ÇIKARTMA SAYFASINI İNCELEYİNİZ
MEYVAKALIPCIKARTMAK

a
11-09-2012 08:30

    Edirne´nin Geleneksel El Yapımı Hediyelik Sabunları Tarihçesi :

    emineEmine FireAvatar
    Edirne ve Kudüs´te üretilen misk sabunları Osmanlı sarayına, sultanlara ve devlet erkanına sunulan değerli hediyeler arasındaydı. Sabundan yapılmış misk sabunları tarihte hem süs eşyası hem de temizlikte kullanılırdı.Elma, armut, üzüm, şeftali, kiraz, muz, kavun, çilek, kayısı, limon, portakal, karpuz dilimi, ayva, incir, nar, erik her birine has kokusuyla üretilen meyve sabunları, 19.yy da Edirne´nin en önemli ticaret geliriydi. Üretilen bu sabunların hepsi piyasada satılmaz, büyük kısmı padişahın isteği üzerine İstanbul´a Topkapı Sarayı´na gönderilirdi. Mis kokulu meyve sabunları çok değerli bir süs eşyasıydı.
    Özellikle padişah kızları ve cariyeleri çeyizlerine, odalarına koyarlardı. Ayrıca padişahların yabancı devletlere gönderdiği hediyeler arasında mutlaka misk sabunları bulunurdu.Hammaddemiz sabun olmak üzere bütün ürünlerimiz el yapımıdır. Ürünlerimiz meyve-sebze şeklinde üretilen süs ve promosyon amaçlı sabunlardır.
    Meyve olarak kavun, karpuz dilimi, ayva, şeftali, limon, muz, nar, kırmızı elma, yeşil elma, golden elma, erik, çilek, kayısı, sarı üzüm, yeşil üzüm, mor üzüm, portakal, yeşil armut, sarı armut, ananas, yeşil incir, siyah incir, kiraz ve kırık nardır. Sebze olarak yeşil dolma biber, kırmızı dolma biber, patlıcan, domates, çarliston biber, uzun kırmızı biber, salatalık, balkabağı, kabak, havuç, turp yer almaktadır. Su ile ıslatılmadığı sürece 10-15 sene hiç bozulmadan aynı güzelliğini korumaya devam eder.
    edirnemeyvesabunu
    MEYVE SABUNCULUĞUTürk Kültüründe bir damga veren ve Edirne´ye özgü bir sanat türü olarak gündemde olan meyve sabunculuğu 21. yüzyıla girerken maliyetlerinin artması ve ustalarının azalması nedeniyle yok olmak üzeredir. Ancak Kız Teknik Lisesi, Anadolu Meslek Lisesi ve Meslek Lisesi Müdürlüğünce oluşturulan atölyeler de meyve sabunculuğu üretimi yapılmaktadır. Okul Müdürlüğünce atölyelerde açılan kurslarda öğrenciler ve halka yeni ustaların yetiştirilmesine çalışılmaktadır. Bugün okul atölyelerinde meyve sabunculuğunun imalatı gerçekleştirilmekte evleri ve işyerlerinin vitrinlerini süslemektedir. Meyve sabunu yapımı için hazırlanan hamur oda sıcaklğında dinlendirildikten sonra yoğrulur. Yoğrulma sonucunda sıkıştırılarak yuvarlak, küçük toplar haline getirilir. Top haline getirilen hamura "beze " denir.
    Hamurun istenilen kıvamdan fazla yoğrulması, bezelerin çatlamalarına sebebiyet verir. Hamurun beze yapılacak kıvamı bulmak hamurun sertleşmesi ile anlaşılır. Bezeler oluşturulduktan sonra sanatçı tarafından hamura meyve şekilleri verilir. Elma ,Muz, Armut, Şeftali v.b. meyve şekillerini alan hamurun göreceği işlem sırası boyadır boyama işleminden önce hamur en az 2 gün oda sıcaklığında korumaya bırakılır. Kuruyup sertleşen ve meyve şekli verilmiş olan beze meyvenin rengine göre, kuru toz boya ile boyanır.
    Sulu boya fırçası ile kuru toz boya sürülen meyve biçimi kazandırılan beze, yeniden en az bir saat kurutulmaya bırakılır. Bu arada ateşin üzerinde su ile eritilen sabunun içine sarı, kuru toz boya katılır.
    Meyve şekli verilmesi olan sabun bu işlem ile bezelikten çıkar, artık meyve sabunu olur.Meyve sabunun günümüzdeki en önemli işlemi evlerde süs eşyası olması özelliğidir.
     Edirnenin Mis Sabunu Yapılışı:
    Kalıp sabundan yapılan mis sabunu koliyle alınır.Bir koliden yaklaşık 50-60 arası büyük boy mis sabunu çıkar.Bu arada her sabundan mis sabunu olmaz.İleride çatlayıp dağılmaması için kaliteli bir sabun çeşidi olmalıdır.Koliden çıkartılan kalıp sabun ilk önce birkaç küçük parçaya bölünür.Sonra et kıyma makinesi vb. bir aletle kıyılıp toz haline getirilir.Leğen gibi bir kapta içine su ilave edilerek yoğurulup hamur haline getirilir.Hamur halindeki sabun uygun ebatta kesilerek mermer vb. sert bir şeye vurularak çatlama,dağılma yapmaması için dövülür ve içindeki boşluklar ve hava kabarcıkları alınmış olur.Daha sonra elde hangi meyve nin şekli verilecekse el ile şekillendirilmeye başlanır.Şekil verilen sabun kuruması için enaz 1-2 gün kurutmaya verilir.Kurutma işlemi bittikten sonra sabun ilk önce gıda boyasıyla bir astar boyasına sokulup birkaç saat kurutmaya verilir.Daha sonra meyve nin rengine göre ana boya ya sokulur.Ve yine birkaç saat kuruması beklenir.Daha sonra yine meyve nin rengine göre ilave renkler fırçayla rötuşlanarak kuruması beklenir.Bu arada çekirdekli bir meyve ise çekirdekleri sabuna monte edilir.Boya iyice kuruduktan sonra parlaklık kazanması için sabun cilaya sokulur.Saplı bir meyve ise sapı takılır veya dip  kısmına karanfil takılır.Cilanın kurumasından sonra artık mis (meyva) sabunu satışa sunulmak üzere satış yerine getirilir.Kısaca mis sabununun yapılışı böyle olup meşakkatli ve (meşakkatine bakarak) kazancı düşük bir ürün çeşididir. Düşürülmediği,ıslanmadığı,banyo ve mutfak gibi rutubetli bir yerde durmadığı,güneş ışığına fazlasıyla maruz kalmadığı sürece 15-20 yıl özelliğini ve güzelliğini kaybetmeden evlerinizi ve işyerlerinizi süslemeye devam eder.

    Pazarlanması  :
    Evde yaptığımız bu sabunları butik haline getireyek satabiliriz bunları güzel bezlerle süsleyip nişan,söz,mevlit ve düğün şekeri yerine dağıtılabilir ve günümüz edirnesinde ve tüm türkiyede giderek yayılan bir uygulamadır bu sabunları hazırladıktan sonra www.urettimsatiyorum.com sitesi üzerinden ücretsiz pazarlayabilir evinize ek bir gelir kaynağı yaratabilirsiniz.

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder